İç Huzurum

Ergün Bey yeni bitkileriniz hayırlı olsun, size ilerleyen günlerde repens gibi bodur türler gerekecek, ayrıca aubertileri çoğlatmak lazım. Sol taraf çok yalnız gözüküyor, zeytinlerde artık yavaş yavaş tanktan beni çıkar sinyali yakıyorlar, çıkartmasanız da olur ama tankın gidişatı ve peyzaj boylu bitkileri kaldırmayacak. Kalırlarsa da kayalar gizemini kaybedecek, sol tarafa küçükte olsa bir kök veya ön kısmına auberti desteği şart gibi

 

Onur bey artık yeteri kadar tecrübe kazandınız bundan çok daha iyi kurulumları sizden bekliyorum.

Hakan bey şu anda bezemese de staurogyne repens bitkisi eklendi. Blyxa aubertiler olduğu yerde sayıyor. Biraz çoğalırlarsa sağa sola dağıtıp peyzajı daha güzel hale getirebilirim diye düşünüyorum. Aubertileri alıp sol kayanın önüne mi diksem acaba? Yoksa adaptasyon sürecini atlatmalarını mı beklemeliyim?

Arka plandaki zeytin ve rosanerviglerin bir kısmını çıkarıp attım. Kalanları da biraz biraz azaltıp tamamen bitireceğim.

 

Önder bey internetten staurogyne repens ile ilgili kurulum videolarını izledim de tropica yeni dikilen staurogyne repens bitkilerini hemen budamayı öneriyor. Aslında benim de işime gelir 2 iken 4 tane olurlar Sanırım haklısınız geldikleri yerde ışık konusunda epey mücadeleye girmişler. Hem boyları uzamış hem de gövdeleri baya kalınlaşmış.

Marsileaları büyük küçük yaprak görünümü ile uzaklık efekti versin diye ön plana dikmiştim. Bir önceki tankımda sağ sol işini denedim ama bana göre çok kötü görünüyor. Eğer bu şekilde istediğim görüntü olmazsa tüm marsileaları çıkarıp tabanı komple cubalara bırakırım. Tabi bunun için ilk önce cubaların ortama adapte olup tabanda yayılmaya başlaması gerekiyor.

Onur bey haklısınız büyük tanklarda peyzaj değişikliği için iyi bir hazırlık süreci geçirip planlamayı yapmak gerekiyor. Gerekli olan kumlar, kayalar ve dallar tamamlanmadan kesinlikle bu işe atılmamak lazım. İnşallah bir dahaki kurulumda gönlünüzdeki peyzajı tankınıza uygulayabilirsiniz.

 

Melih bey aslına bakarsanız ön öndeki kaya benim de dikkatimi çekiyor. Özellikle fotoğraflarda kötü bir görünüm veriyor. Fakat kayaları kumun için epey gömdüğümden şu anda o kayaların yerini değiştiremiyorum. Derinlik versin diye kayaların arasına sp japan bitkilerini ekledim. Arada yeşillik olursa belki fotolarda daha derin bir görüntü ortaya çıkar diye ümit ediyorum. Keşke baştan o kayayı da sol kayanın yanına alsaymışım.

 

Melih bey kuruluma günde toplam 7 saat olmak üzere 4x54 w ışıklandırma ile başladım. Işıklandırma gücüyle alakalı herhangi bir sorun yaşamadım. Su kimyası ve ısı ile alakalı bir sorun olmadığı taktirde ışıklandırmanın çok sorun yaratmadığını düşünüyorum.

Şu anda tek sorun azot döngüsü tam oturmadığından amonyak miktarının artması. Buna bağlı olarak tek tük staghorn yosunları oluştu. Balıkların kuyruklarında da erimeler görüyorum. Son hafta tabanı biraz fazla kurcaladığımdan amonyak miktarı da ani olarak yükselmiş olabilir. Bu nedenle tabana artık müdahale etmek istemiyorum. Öndeki kayayı kumun içinden çıkarsam bu sefer de orada oluşacak boşluğu doldurmak için kum bulmam gerekiyor. Kendimi biliyorum bir defa oradaki eğim bozukluğu gözüme takılırsa içim rahat etmeyecek tekrar zemini aktar dönder yapıp iyice sıvayacağım

Tanka çıplak gözle bakınca böyle bir sorun gözükmüyor ama nedense fotoğraf çekince sağ öndeki iki kaya tek kaya gibi gözüküyor. Şimdilik iki kaya arasına yeşillik sokarak fotoğraflarda da derinlik vermeye çalışacağım. Sp japanlar biraz daha yayılırsa amaçladığım görüntüye ulaşabilecek miyim o zaman anlaşılır.

Gölgede kalan bitkilerin çok daha sağlıklı gelişmesi benim de dikkatimi çekmişti. Özellikle bir önceki kurulumumda bu durumu çok defa yaşadım. (Hydrocotyle verticillata, marsilea hirsuta, parvula, lileaopsis brasiliensis) Aynı durumu şu anda Bora bey de yaşıyor. ( http://forum.akvaryumda.com/bitkili-akvaryum-tanitimlari/391-bitkili-seruvenim-ii-20.html )

Bana kalırsa direk gölgede kalmaktan ziyade bitkiler arasındaki yer ve besin kapma mücadelesinden dolayı böyle bir durum oluşuyor. Direk başka bir bitkinin dibine dikseniz gölgede kaldığı için çürüyecek bitkiler kendi kendine başka bitkilerin gölgesine doğru gelişirlerse çok sağlıklı ve kalın yapraklar çıkararak besin mücadelesine giriyorlar.

 

Başka bilimsel açıklaması var mıdır bilemiyorum ama gözlemlediklerimden çıkardığıma göre bu bitkiler aynen karasal bitkiler gibi daha çok alana yayılıp tabandan daha çok besin kapma, ışığa daha fazla ulaşma ve daha çok yer işgal edip diğer bitkilere baskın hale gelmek için uğraşıyorlar. Tabi bu balıkların mücadelesi gibi anlık değil aylık, yıllık mücadeleler şeklinde çok yavaş bir şekilde gerçekleşiyor. Yavaş büyüyen türlerde pek anlaşılamasa da yayılımcı türler ile bir tank kurup pek budama yapmadığınızda durum daha net gözüküyor. Mücadelenin gerçekleştiği bölgede öyle sağlıklı yapraklar veriyorlar ki sanki bitki tüm enerjisini bu mücadeleye harcıyor gibi gözüküyor.

 

Onur bey renk algısı konusunda tam tersi olması gerekmiyor mu? Trt'de bonus saçları ile Bob Ross bize yıllarca uzaktaki nesneler flu ve küçük yakındaki nesneler büyük ve net olacak diyordu. Hatta şurada belki mutlu bir ağaç yaşıyordur diye son çizdiği yakın plandaki ağaçları daha koyu yeşil yapıyordu

 

Onur bey aslında peyzaj konusunda çok iyi olduğum söylenemez ama eskiden kalma bilgilerle planlamayı bu şekilde yapmıştım. Bitkiler gelişip peyzaj oturduktan sonra fotoğrafları tekrar değerlendirerek gerekirse sp japanları kayaların arasından ön alana kadar indirebilirim. Bitkilerin arasına bir iki kök utrica karışmış. Hatta bir tanesi küçük bir sürgün bile verdi. Bakarsınız hiç aklımda yokken ön plandaki marsileaları tamamen çıkarıp utriler ile bir peyzaj planlaması bile yapabilirim.

Mustafa bey açtığım konuyu ilk mesajınıza layık gördüğünüz için teşekkür ederim. Burası akvaryum konusunda mahrumiyet bölgesi olduğundan lav kayası bile bulunmuyor. İki yıl arayıp bulamadığım lav kayalarını sağ olsun Atilla hocam doğadan toplayıp bana hediye etmişti. Bu kayaları bile ancak bu şekilde bulabildim. Elimde dragon stone ve onun benzeri kayalar olsa tasarım üzerinde ufak tefek değişiklikler yapıp çok daha güzel bir görüntü elde edebilirdim diye düşünüyorum.

 

Bayram dönüşü bitkiler bana güzel bir sürpriz yaptı.

10 gün sonunda cubalar köklenip tabanda ilerlemeye başlamış.



Sp japanlar 3 günde nasıl bu kadar hızlı yayıldı anlayamadım.



Repensler bol miktarda sürgün verdiğinden artık budayıp yanlarına diktim. Taşa sardığım fissidens'ler de küçük küçük sürgünler vermiş. Tankın son durumu da şöyle gözüküyor.

 

Ergün hocam yine tekrar eder gibi olacak ama sol taraftaki kaya çok yalnız kalıyor.

Sizin repenslere bir anlam veredim bir türlü bitki nasıl bir ortamdan geldiyse artık yaprakları çok dar ve ince. Sp japanlar oldukça hoş olmuş oraya bir derinlik vermiş yukarı tırmanır gibi.
Marsilea hirsuta; ileride cubalara umarım baskın gelmezler lakin cubalar yayılınca güzel bir derinlik hissi verecekleri kesin yakındaki obje büyük yapraklı uzaktaki küçük yapraklı iyi olacak.

Difüzör değişmiş sanırım, dikkat edin çok fazla açmayın iyi çözer şırıngalılar

 

Hakan bey sol tarafı daha sade yapma düşüncem vardı ama bu kadar yalnız gözükeceğini düşünmemiştim. Burada lav kayası bulabilsem hemen ekleyeceğim ama sorun burada bulamıyor olmam. Cubalar yayılıp arka plandaki gövdeli bitkileri çıkarında durum daha net belli olacak. Gerekirse kargo ile ufak bir lav kayası getirtip o kısma eklerim artık.

Repenslerin yaprak formlarına ve bitkinin boyutlarına bakınca karanlıkta kalmış olabileceğini düşünüyorum. Neyse ki bol miktarda yeni taze sürgün verdi yeni çıkan yapraklar formda çıkar umarım.

Difüzörü değiştirdiğimi söylemeyi unutmuştum el emeğiniz olan şiringadan difüzör için çok teşekkür ederim. Yine sizden gelen seramik difüzörden çok daha iyi çözüyor. Ne de olsa sizin el emeğiniz var o kadar fark olsun artık değil mi ama

Tanka şöyle bir bakıyorum da siz olmasanız ben ne yapacakmışım bilmiyorum tankın yarısından fazlası ya size ait ya da sizin sayenizde oluştu. Bu güne kadar vermiş olduğunuz destekler için ayrıca bir teşekkürü hak ediyorsunuz.

 

Estağfurullah ben o maksatla söylememiştim aslında, bende ilk etapta seramik difüzör kullanıp sonrasında şırıngadan difüzör kullanmıştım zamanında bu yüzden dikkat edin diye yazmıştım. Gerçekten bana göre seramik tablalıdan iyi çözüyor neredeyse aqua macro 'yu yakalayacak ama geliştirmem gerekiyor bununla ilgili ilerleyen günlerden daha büyük bir şırınga ile geniş alanda deneme yapacağım ama modifiyesini farklı düşünüyorum çok fazla tiyo vermeyeyim önce deneyeyim ki okuyan arkadaşlar direkt yapıp verim alamazsa sorun olmasın bunun için ayrı bir makale yazacağım zaten sadece zamana ihtiyacım var

Bilirsiniz bir söz vardır "Alet çalışır ustanın eli övünür" diye, ustanın eli olmasa aletin bir önemi olmuyor Bende onca kaya vs var ama ustanın eli yavaş

Umarım anlatabilmişimdir.

 

Bora hocam zaten yeni fotoğrafları paylaştım.