Bitkili Akvaryumda Dış Filtre Debisi

Konusu 'Dış Filtre Türleri ve Seçimi' forumundadır ve aymoli tarafından 04/05/15 başlatılmıştır.

  1. aymoli

    aymoli Başarılı Akvarist

    Katılım:
    28/03/14
    Mesajlar:
    164
    Beğenilen Mesajları:
    30
    Ödül Puanları:
    28
    Cinsiyet:
    Bay
    Arkadaşlar merhaba, bir çok kişi bildiğiniz üzere bitkili akvaryumda akıntı olması yönünde. Akıntının iyi olabilmesi için de debisi iyi filtreler seçmek zorunda kalabiliyoruz, hal böyleyken bir yandan da debisi yüksek filtreler iyi biyolojik filtrsayon sağlamıyor.

    Düşününce durum böyle iken kafayı karıştıran bir durum söz konusu oluyor, hadi akıntı için yüksek debili filtreyi aldık yosuna da faydası olduğunu düşündük gerçekleştirdik ama debinin fazlalığından biyolojik filtrasyonu iyi yapamadı o zaman yaptığımız iş doğru olmuyor gibi.

    Bir de herkesin bildiği üzere dış filtreler biyolojik filtrasyon için mekanik tarafta zayıflar, yüksek debi nedeniyle biyolojik filtrasyonu zayıf yapacak ise (bitkili veya bitkisiz akvaryumda kullanılma durumunu göz ardı ederek) neden bu filtreler üretiliyor onu anlamıyorum.

    Mesela bir filtre satte 1000lt su çeviriyor ise ki bu fiilide 700 lere düşüyor, bu filtre içinden su çok hızlı geçip biyolojik filtrasyonu iyi yapamıyor ise filtre ne kadar büyük tanka takılırsa takılsın etkisi az olmayacak mı?

    Fatih Bey (fatihsahin) sizin fluval fx6 kullanmaya başladığınızı gördüm sizin de yorumunuzu çok merak ediyorum, Ergün Bey ex1200 kullanan birisi olarak siz ne dersiniz?
     


  2. fatihsahin

    fatihsahin Super Moderator

    Katılım:
    10/10/14
    Mesajlar:
    1.545
    Beğenilen Mesajları:
    495
    Ödül Puanları:
    83
    Cinsiyet:
    Bay
    Bulunduğu Yer:
    Antalya
    Ben daha önce DIY bir filtre yapmıştım. Kapalı sistem bir akvaryumu contalı ve kelepçeli içerisinde de saklama kapları ile kullanıyordum. Yeni başladığım zamanlardı 25 litre falan kapasitesi vardı. 100lt kafa motoru kullanıyordu. 6 tane 1,5 litrelik saklama kabı içine malzeme koyuyordum. Boş kalan yerlere de 100 tane bioball koyuyordum.

    Fakat akıntı düşük, hacim büyük olunca filtre yeterli oksijenlenme sağlayamadı. Oksijensiz noktalar kaldı ve çürükçül bakteriler denilen bakteriler türedi. Dolayısıyla filtre içinde metan gazı armaya başladı. Çürük su tabir edilen, tek hücrelilerin barındığı ortam oluştu. 80 litre akvaryumum için bu kötü oldu ve balıklar hastalandı. 80-100 lira masrafı çöpe attım 250 liraya fluval 305 aldım :)

    Aynen fluval 305'i alırken burada Hakan ve Ergün bey'in büyük gelir dedikleri gibi diyenler oldu ama 80 litre akvaryumumda fluval 305 kadar güzel bir filtre henüz kullanmadım. Biyolojik filtrasyonu suyu içinde iki sefer geçirdiğinden klasik filtreler 30 cm akışta filtrasyon yapıyorsa fluval modelleri 60 cm boyunca filtrasyon yapıyor. Bu da daha yüksek debi verince hem mekaniği hem biyolojiği sağlıyor. Bu yüzden fluvalı seviyorum ben :)

    Fluval FX6 da aynı bu şekilde çalışıyor. Filtre yuvarlak ama, su üstten giriyor, yanlarda süngerlerle mekanik temizlikden geçip ortadan sepetlerden biyolojik filtrsyonla geçiyor ve yine üstten çıkıyor. 17 litre gibi hacmi var. Korkulduğunun aksine benim akvaryumun altını üstüne getirmedi. Çıkış uçları iki tane olduğundan farklı yönlere verince gayet normal oldu. Son derece memnunum. İlk defa bu filtrede hiçbiryerden hava almamasına rağmen, akvaryumun sağlığı çok yerinde olduğu zamanlar çıkışından arada bir gaz çıkıyordu. ne gazı olduğunu bilmiyorum tekrar olursa çakmakla deneyeceğim :D
     


  3. Bitkici

    Bitkici Super Moderator Yönetim Ekibi

    Katılım:
    25/10/13
    Mesajlar:
    4.978
    Beğenilen Mesajları:
    1.553
    Ödül Puanları:
    113
    Cinsiyet:
    Bay
    Bulunduğu Yer:
    Aydın/Nazilli
    Bir akrabamız sayesinde 7 yaşında başladığım akvaryum hobisinde uzun yıllar pipo filtre ve benzeri şekilde çalışan köşe filtreler ile lepistes yetiştirdim. Cama cam olan akvaryumda dip çekimi yapmaz suyu da 6-8 ayda bir değiştirirdik. Tabanda yarım cm tortu oluşurdu. Balıklar gayet sağlıklı bir şekilde yaşar her ay düzenli olarak yavrularlardı. Öyle ki 3 akvaryuma sığdıramayacağımız kadar sayıları yükselirdi.

    Bir gün babam elektrik ile çalışan 750 litre debili bir iç filtre ile çıktı geldi. O kadar güçlüydü ki tüm pislikleri 15-20 dakika içerisinde çekip alıyordu. Filtrenin temizliğine hayran kalmıştık ancak o günden sonra hastalıklar eksik olmaz oldu. Balıklar toptan ölmeye başladı. Anlam veremedik ve akvaryum hobisine ara vermek zorunda kaldık.

    Akvaryum hobisine bir süre ara verdikten sonra tekrar iç filtre ile balık yetiştirmeye çalıştım ama sonuç değişmedi 2 ay bile geçmeden bir sürü balık kaybettim ve akvaryumu tekrar bodruma kaldırdım.

    Yıllar geçti ve 4 yıl kadar önce tekrar akvaryum hobisine dönüş yaptım. Bu sefer amacım balık değil bitki yetiştirmek olduğu için günlerce makaleleri okudum ve gerekli parçaları almaya karar verdim. İlk defa kullanacağım dış filtre için yapılan yorumları okuyunca saatte en az 3 defa suyu çevirmeli deniyordu. Gittim en yüksek debiyi en düşük güç harcayarak veren tetra ex 1200 aldım. Eğer süngerden hızla su geçirmek işe yarasaydı inanın bir yüzme havuzunu bile arıtabilecek güçte bir filtre. Ancak bu filtreyi kullandığım 2.5 yıl boyunca fark ettim ki suyun hızla süngerden geçiyor olması hiçbir işe yaramıyor.

    Elbette Fatih beyin söylediği tarzda bir üretim tekniği olsa biraz fark edebilir ancak o da suyun yüksek debilerle geçtiği kısımlarda değil nispeten daha az debi ile geçtiği bölmelerdeki kısımlarda biyolojik filtrasyon gerçekleşecektir.

    Şu anda ise 250 litre net su hacmine sahip akvaryumumda fluval 306 kullanmaktayım ve debisi fazla geldiği için biyolojik filtrasyonundan çok da memnun kaldığım söylenemez. İçine ince gözenekli sünger basıp debisini de yarıya indirince biyolojik olarak arıtımı artmış oldu. Bitki yetiştirilmeyecekse 100 litreye kadar olan akvaryumlarda pipo filtre ile gayet güzel bir filtrasyon sağlanabilir. Bunun üzerinde de en düşük debili filtre ile sorunsuz bir şekilde canlılara bakılabilir. Zaten dış filtreler biyolojik filtrasyon için imal edilmiş filtrelerdir.

    Ancak herkesin temizlik anlayışı farklıdır. Kimisi de iç filtre kadar yüksek debili dış filtreler kullanarak elektrik süpürgesi gibi tüm balık dışkılarını toplamak istiyor. Bu gerçekleştiğinde ise yüksek debi nedeniyle mekanik filtrasyon artarken asıl önemli olan biyolojik filtrasyon zayıflıyor. Burada göz zevki ile sistemin sağlığı konusunda bir tercih yapmak gerekiyor.

    Yüksek debili filtreler neden üretiliyor sorunuza da Fatih bey çok güzel cevap vermiş. Üretiliyor çünkü satılıyor. Eheim uzun süre düşük debili filtreler üreterek en iyi filtrasyonu gerçekleştirmeyi amaçladı ama işin içine ticari rekabet girince bir kaç tane çok yüksek debili filtre de üretmek zorunda kaldı. Ancak bakarsanız düşük debi sayesinde efsane olmuş filtre modelleri var. Bu filtreleri hangi hacime koyarsanız koyun biyolojik olarak çok başarılı arıtım sağlayacaktır. Suyun oksijenlenmesi için filtrenin çıkışını su yüzeyine yaklaştırıp yüzey dalgalanması yapmak yeterli olacaktır. Suya oksijen katabilmek için önemli olan yüzeyin dalgalanmış olması. Burada debinin pek bir farkı olmuyor.
     


  4. fatihsahin

    fatihsahin Super Moderator

    Katılım:
    10/10/14
    Mesajlar:
    1.545
    Beğenilen Mesajları:
    495
    Ödül Puanları:
    83
    Cinsiyet:
    Bay
    Bulunduğu Yer:
    Antalya
    Aynen Ergün Bey'in dediği gibi hepsinin farklı karakteri var. Mesela ben uyuyor diye 305 kovasına 405 motoru kullandım, filtrenin çalışma şekli değişti. Bu biraz da tercih meselesi.

    Fakat Ergün Bey'e katılmadığım nokta şu; Su akışı gereğinden fazla azaldığında filtre kapalı sistem olduğundan oksijenlenme sağlanmıyor. Pipo filtrelerde su döküldüğünden oksijenlenme sağlanıyor ve bu nedenle su akışı azalınca problem yok. Fakat dış filtre de akışı kesmek oksijensiz ortam bakterilerinin artışına sebep olmakta. Bence filtreyi rahat bıraksa daha iyi bir filtrasyon sağlayacağını düşünüyorum.
     


  5. Bitkici

    Bitkici Super Moderator Yönetim Ekibi

    Katılım:
    25/10/13
    Mesajlar:
    4.978
    Beğenilen Mesajları:
    1.553
    Ödül Puanları:
    113
    Cinsiyet:
    Bay
    Bulunduğu Yer:
    Aydın/Nazilli
    Tabi ki kapalı bir ortamda pipo filtre kadar düşük debi oksijensiz kalacağı için sisteme zarar verecektir. Burada da fizik bilimi devreye giriyor. Filtre hacmi çok büyük ise çok düşük debi aerobik bakterilerin ihtiyacı kadar oksijeni taşıyamayacağı için zararlı olabilir. Ancak fluval 306 gibi küçük boyutlu filtrelerde 1/3 debi bile yeterli oksijeni taşıyabilir. Suyun oksijen yönünden zenginleşmesi için de filtre çıkışını suyun yüzeyine yakın bir noktaya yerleştirmek ve yüzey hareketi sağlamak yeterli oluyor. Debi düştükten sonra suyun netliğinin artması bakterilerin mutlu mesut yaşadığını gösteriyor.

    Tabi aynı debi ile belki sizin fx6 içindeki bakteriler yeterli oksijeni alamayacağı için ölebilirler.
     


  6. fatihsahin

    fatihsahin Super Moderator

    Katılım:
    10/10/14
    Mesajlar:
    1.545
    Beğenilen Mesajları:
    495
    Ödül Puanları:
    83
    Cinsiyet:
    Bay
    Bulunduğu Yer:
    Antalya
    Siz çıkışı nasıl konumlandırıyorsunuz bilmiyorum fakat ben suyun en az 7-8 cm aşağısına koyuyorum. Yüzey hareketini tamamen kesiyorum ve hava motoru v.s. yok.

    Konu biraz karışık, her akvaryuma göre değişiklik gösterebilecek cinsten. Aynen her şoförün farklı yakıt tüketimi oluşturması gibi bir durum var. Ergün bey devirsiz sürüyor :p
     


  7. Bitkici

    Bitkici Super Moderator Yönetim Ekibi

    Katılım:
    25/10/13
    Mesajlar:
    4.978
    Beğenilen Mesajları:
    1.553
    Ödül Puanları:
    113
    Cinsiyet:
    Bay
    Bulunduğu Yer:
    Aydın/Nazilli
    Şu anda su çıkışından 4-5 cm aşağıda ancak yeterli oksijen sağlansın diye suyu azalttım. Böylece dış filtre çıkışı suyun hemen altında yer almış oldu. Fluval 306 düşük vites ile rampaları iyi çıkıyor. :)
     


  8. fatihsahin

    fatihsahin Super Moderator

    Katılım:
    10/10/14
    Mesajlar:
    1.545
    Beğenilen Mesajları:
    495
    Ödül Puanları:
    83
    Cinsiyet:
    Bay
    Bulunduğu Yer:
    Antalya
    Evet, ben dizel arabayı sevmiyorum siz de benzinliyi. :)
     


Sayfayı Paylaş