Akvaryum Filtre Seçimi

Konusu 'Co2, Işık ve Ekipmanlar' forumundadır ve fatihsahin tarafından 28/05/15 başlatılmıştır.

  1. fatihsahin

    fatihsahin Super Moderator

    Katılım:
    10/10/14
    Mesajlar:
    1.545
    Beğenilen Mesajları:
    495
    Ödül Puanları:
    83
    Cinsiyet:
    Bay
    Bulunduğu Yer:
    Antalya
    Akvaryum dünyasına adım atan herkesin ilk büyük sorunu filtrasyondur. Çünkü, akvaryumumuzu koyacağımız yere göre seçeriz. İhtiyacımızın ölçüleri bellidir. Koyacağımız yerin büyüklüğünde bir akvaryumu hayal ederiz ve siparişi için akvaryumcuya gideriz veya yaparız. Buraya kadar pek değişken yoktur. Kafamız karışmaz. Ölçü belli, yapılacak iş bellidir. En fazla yükseklik ne olsun sorusu ile karşılaşırız.

    Fakat filtrelemeye gelince önünüze bir çok bilinmeyeni olan sorun yumağı çıkar. Akvaryumcuya güvenip aldıysanız mutlusunuzdur. Hobiyi biraz ilerletince, forumlarda bilgi sahibi olunca (bu makaleyi okuduğunuzda mesela) akvaryumcunuzun bitkili akvaryum için hiç olmayacak malzeme olan karbonu sırf size satabilmek için filtreye koyduğunu da fark edebilirsiniz.

    Filtreleme konusunda birçok seçenek mevcut. Tropheus, yunus v.s. akvaryumları hacim istediğinden genelde sumpludur. Küçük akvaryumlarda iç filtre genellikle yeterli olur fakat bugün iç filtreden biraz daha yüksek bir fiyata işinizi fazlasıyla görecek dış filtreler üretiliyor. Örneğin şu linkten ulaşacağınız inceleme ile Sunsun HW-603B küçük bir akvaryum için iç filtreden daha etkili filtreleme yapacaktır.
    www.akvaryumda.com/sun-sun-hw-603b-dis-filtre-detayli-inceleme-resimli-anlatim
    [​IMG]


    Sump sistemler, çok su hareketliliği yarattığı için sudan CO2 kaçışına sebep olması nedeni ile bitkili akvaryumlarda kullanılmamaktadır. İç filtreler ise görselliği bozduğu için tercih edilmemektedir. Bazı akvaristler görselliğe etki etmemesi için cam filtre tertibatları kullanmaktadırlar. Yazımız da bu nedenle, bitkili akvaryumlar için en çok tercih edilen Dış filtreler üzerine olacaktır.

    Filtre seçerken nelere dikkat emeliyiz?

    Debi (lt/Saat)
    Kısaca debi diyeceğimiz bu kriter filtrenin bir saatte çevirdiği su miktarıdır. Filtre seçiminizde akvaryum hacminizi saatte 2 veya 3 kez çevirecek bir filtre sizin için yeterlidir. Açacak olursak 100 litre akvaryumunuza alacağınız filtre 200 ~ 300 lt/saat su çeviren bir filtreden fazla olması pek tavsiye edilmez. Daha düşük debiye sahip filtreler suyunuzu tam anlamıyla temizlemeyecek, daha fazla debiye sahip filtreler ise akvaryum içindeki akıntıyı artırarak balıklarınızı gereksiz yere yoracak ve bitkilerinizi yatıracaktır.

    Tüketim
    Filtreler 24 saat çalıştığı için, tüketimleri uzun vadede önem arz etmektedir. Filtre alırken saatte çevirdiği suyu ne kadar elektrik tüketerek çeviriyor dikkat etmemiz gerekir Aynı debiye sahip iki filtreden kalitesiz ve ucuz olanı saatte 5w fazla tüketim değerine sahipse yılda 43kw fazla elektrik tüketir ki bu da aşağı yukarı yılda 15 lira demektir. 20 lira ucuz diye aldığınız filtre alırken kazandırdığı 20 lirayı bir yılda tüketip, aleyhinize çalışmaya başlayabilir.

    Üretici
    Pek çok kimse üreticiye dikkat etmese de piyasada yer etmiş Eheim, Fluval, JBL gibi markaları tercih etmek lehinize olur. Başta bu üreticiler sizden çok para talep edebilir ama etmelerinin ardında sebepler vardır. Aldığınız isimsiz bir marka 2 yıl sonra piyasada olmayabilir. Temizlerken kırdığınız mili nedeniyle kullanım dışı kalabilir. Sık sık su sızdırabilir ve bu nedenle parke masrafı çıkarabilir. Muhtemelen fazla elektrik tüketir, ettiğiniz karı uzun vadede geri alır. Üreticilerin kendine göre filtre karakterleri geliştirmişlerdir. Eheim daha düşük debi olmasına rağmen daha yüksek tank hacmi verir. Birkaç bahtıkara müşteri dışında herkes memnun olmuştur. Buna karşın Fluval daha yüksek debi ve eşit tank hacmi verir. Bu markadada birkaç bahtıkara müşteri haricinde üzülen pek bulunmaz. mesela 300 litrelik tank için filtre baksanız, eheim saatte 700lt çeviren bir filtre için 300lt akvaryumda kullanılabilir diye ambalaj hazırlamıştır. Fakat fluval için 300 lt akvaryumda 1200lt debi belirlemiştir. Bu fark filtrelerin sepet yapısından ve biyolojik filtrasyon farkından kaynaklanır. Üreticiler nasıl düşünmüşlerse ve test etmişlerse (test ettiklerini umut ediyoruz) bu şekilde öneride bulunmuşlardır.

    Bir elektrik motoru ve 5 liraya satılan plastik kova kadar plastik malzemeyi bir araya getirip çamaşır makinesi fiyatına satıldığı, talep olduğu için de arzın olduğu bu karlı piyasada filtre şöyle çalışıyor aha da yaptım, temizliyor diyen uzakdoğulu üreticilerimiz de ellerini ovuşturmaktadır. Ellerindeki enjeksiyon makinesi ile kova yapıp 5 liraya satmaktansa, filtre yapıp 150 liraya satmak hepsinin işine gelir. Bunlar genelde tüketicileri er geç üzerler, aynı marka aynı modelde bile şansınız ile alakalı olarak verim alırsınız. Akvaryum hacminiz büyük ise, yüksek miktardaki suyu bu arkadaşların ürettiği firmalara teslim ederseniz, siz evde yokken alt komşunuzdan evini su bastığına dair hoş olmayan bir telefon alabilirsiniz.

    Ayrıca filtre akvaryumunuzun demirbaşıdır. Eğer, maymun iştahlı birisi değilseniz uzun yıllar kullanacağız bir ürüne 100 lira para vermek 2 yıl sonra yeni bir filtre almaktan avantajlıdır. 2008 yılından beri kullandığım fluval 305’im halen dinlendirme tankından ana tankıma su basmakta kullanılmaktadır. 7 yılda ucuz markadan 3 filtre eskitmek hiç de zor değil. Unutmadan; maymun iştahlıysanız da üzülmeyin! Hobiyi bıraktığınızda bilinen marka bir filtreyi ikinci elde satmak, hele hele garanti kapsamındaysa ufak kayıplarla mümkündür. Elbette gidip elektronik kontrollü, ısıtıcılı, termometreli, uv filtreli bilmem falanlı fişmanlı filtresini alır bir kucak para verirseniz, kaybınız da verdiğiniz paraya orantılı olacaktır.

    Almadan önce muhakkak ve muhakkak forumlarda almayı düşündüğünüz filtrenin kullanıcılarından şikayet olup olmadığı ve en çok ne arızalarının olduğunu ve bu arızalar için yedek parça maliyetlerini araştırmanızı tavsiye ederim.

    Peki filtremizi aldık, içine materyal ne alalım?
    İşte burası kişiden kişiye değişen, akvaristin, hobi ile ilgili deneyimleri ile şekillenen bir yapıdır. Kimi akvaristi dipteki pislikler rahatsız etmezken, kimisi için büyük rahatsızlık uyandırır. Kimisi biyolojik filtrasyon peşindedir, kimisinin haberi bile yoktur. Sizin de haberiniz yoksa, buradan haberdar olabilirsiniz; ( Biyolojik Filtrasyon ) birde akvaryumcu esnafın kandırdığı kesim vardır. Bunlar karbonun suyu cam gibi yaptığını, bioball denen şeyin bakterilerin evi olduğuna falan inandırılırlar.

    Kişisel deneyimim neticesinde seramik halka, bioball gibi yüzey sağlayıcı materyallerin en güzeli süngerlerdir. Hem geniş bir yüzey sağlar, hem de mekanik filtrasyona yardım ederler. Sepetlerinizin sayısına göre ilk gelen filtre edilmemiş ham su kalın süngere gelecek şekilde sepet dizilimi ve akvaryuma gidecek sudan önceki sepete koyacağınız elyaf ile bitkili akvaryum için son derece etkili bir filtre oluşturabilirsiniz. En büyük gözenekli sünger büyük pislikleri, orta gözenekli sünger ince pislikleri, elyaf da partikül bazında temizlik yaparak, aynı zamanda da biyolojik filtrasyon için bakterilere ev sahipliği yaparak güzel bir filtreleme yapacaktır. Seramik halka, biyobal v.s. şeyler gereksizdir. Karbon filtre ise gübrelerinizi emeceğinden bitkili akvaryum için zararlıdır.

    Biyolojik filtrasyon için dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, suyun filtre materyallerinden geçerken ki hızıdır. Yukarıda bahsettiğim şekilde üreticiler çeşitli hızda filtreler üretirler. Su, filtre içerisinden geçerken bakteriler, su içinden kendileri için gerekli maddeleri alırlar. 100 kişiyi bir üretim bandının etrafına oturtup leblebi yedirdiğinizi varsayalım. Dakikada 1 kilo leblebi verirseniz, bandın sonundaki insanlar leblebi yiyemez. Leblebinin verildiği yere yakın olanlar yiyecek ve bandın ilerisindekilere yetmeyecektir. Dakikada 100 kilo verirseniz de bu sefer bandın sonundan leblebi çıkışı olacaktır.

    Bant modelini değiştirelim ve daire yapalım. ( Akvaryumunuzda da böyledir. Yukarıdaki örnekte fazla verilen leblebi gibi tankınıza geri döner, tankınızda dolaşır ve oradan tekrar gelir. ) Daire şeklindeki bandın etrafına 100 kişi oturtalım ve bu 100 kişinin her biri de saatte 100 gram leblebi yesin yani toplamda 10kg leblebi tüketme kapasitesi olsun. Bandın bir yerinden de saatte 10 kilo leblebi verelim. Bant da saatte 10 metre hız ile dönsün. Verilen leblebi tüketildiği için bir birikim olmaz. Bant saatte 15 metre ile dönse de yine 10 kilo leblebi tüketilir. 5 metre dönse de yine aynı leblebi tüketilir. Çünkü tanka giren 10 kilo leblebi mevcuttur. Yavaş dönerse, leblebinin verildiği yerin en uzağındaki insanlara ilk başlarda leblebi ulaşmayabilir. Saatte 10 kg’dan fazla verilen her leblebi bantta birikecek ve zamanla sistemi tıkayacaktır.

    Burada bant akvaryumun su debisi, bant etrafındaki kişileri bakteri, leblebiyi de amonyum dersek, amonyumun tüketimi için başlıca etkenin bakteri sayısı ve akvaryumdaki amonyum miktarını sayabiliriz. Yani biyolojik filtrasyon başarısı için en temel etken bakteri popülasyonudur.

    Bunun yanında su debisi de sisteme etki etmektedir. Akvaryumumuzda biyolojik filtrasyon sağlayan bakteriler oksijenli ortam bakterisidir. Su besinin yanında aynı zamanda çözünmüş oksijen de taşımaktadır. Az önceki bant örneğinden devam edelim. Leblebi testindeki salondaki havada bulunan oksijeni kaldıralım ve 100 kişiye oksijen maskesi dağıtalım. Bandın her turunda da 5 nefeslik oksijen içeren 100 tüpü zamana yayarak koyalım. Leblebi yiyenlerin bant dönüş hızı 5 nefeslik sürenin altında kaldığında, her turda, leblebi yiyen birkaç denek oksijensiz kalıp ölecektir. Bant hızı azaldığında yani su debisi azaldığında oksijen azalabilir, amonyumu olan bakterileriniz oksijensizlikten ölebilir. 100 değil de 80 bakteri ile kalabilirsiniz. Ama bakteriniz için oturak mevcuttur (sünger) ve siz bu oturağın boş olup olmadığını göremezsiniz.

    İşte filtrede mühim olan bakterilerin barınacağı yer sağlamak ve oksijen ile gerekli besinlerini sağlamaktır. Burada önemli olan sepet hacmi, hacme göre bakterilere gerekli besin ve oksijen desteği sağlayacak debidir. Sepetlerde su devridaimi olmayan yer kalmayacak şekilde yapılmış bir dizayn da gereklidir. Filtrenin bir kısmına materyalleri tıkıştırırsanız. O kısımda oksijenlenme olmayacak ve dolayısıyla biyolojik filtrasyon gerçekleşmeyecektir.

    Uyduruk markalar bu tip hesapları yapmayarak sadece su döndürmeye baktıklarından başarısız olurlar.

    Filtrenizi kullanırken uygun miktarda materyal kullanmanız ve üretici tavsiyelerine uymanız daha etkin bir filtrasyon için faydanıza olacaktır.

    Makale iznim olmaksızın kopyalanamaz ve çoğaltılamaz.
     
    Cansu bunu beğendi.


  2. hedayse

    hedayse Uzman Akvarist Yönetim Ekibi

    Katılım:
    30/08/13
    Mesajlar:
    7.906
    Beğenilen Mesajları:
    1.987
    Ödül Puanları:
    113
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    İşçi
    Bulunduğu Yer:
    Konya Beyşehir
    Fatih Bey emeğinize sağlık, maşallah detaylı ve güzel bir anlatım olmuş.
     


Sayfayı Paylaş